25 Temmuz 2013 Perşembe

24 TEMMUZ 1923 LOZAN ANTLAŞMASI




24 TEMMUZ 1923 LOZAN ANTLAŞMASI
"Bir Misak-ı Millimizdeki sınırlarımıza bakalım birde Lozan'daki sınırlarımıza bakalım!" Lozan Hezimetini çok büyük bir zafermiş gibi göstermeye çalışanlara ithaf olunur...

Misak-ı Millî ya da Millî Misak (Günümüz Türkçesi ile Millî Yemin ya da Ulusal Ant), Türk Kurtuluş Savaşı'nın siyasî manifestosu olan altı maddelik bildirinin adıdır. İstanbul'da toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından 28 Ocak 1920'de oybirliği ile kabul edilmiş ve 17 Şubat'ta kamuoyuna açıklanmıştır. Bildiri, I. Dünya Savaşı'nı sona erdirecek olan barış antlaşmasında Türkiye'nin kabul ettiği asgari barış şartlarını içerir.
******
Lozan'da kaybettiğimiz önemli yerleri belirtmek gerekirse.

1. Mısır
2. Sudan
3. Kıbrıs
4. Libya
5. Batı Trakya
6. Ege Adaları
7. Musul, Süleymaniye, Kerkük

evet bu ülkeler Osmanlı döneminde kaybedildiği sanılır. Özellikle iftiralar atılan Sultan merhum II.Abdülhamit Han, hiç bir zaman hukuki olarak bu işgalleri onaylamamış ve bu işgalleri geçici görmüştür.

Hain ilan edilen Sultan-ı merhum Vahdettin Han bile bu maddeleri onaylamamışken, işin ilgiç tarafı Osmanlıyı reddi miras kabul eden ve devamı görmeyen, yeni yönetim, Osmanlı adına buraların hukuki sahipliğin verdiği gibi, Osmanlıdan kalan borçlarıda üstlenmek zorunda kalmıştır.

Daha da ilginç olan Lozan'ı sevr'e göre değerlendirip başarı sayanlara bir sorumuz vardır,

Sevr bir antlaşma değil projedir, iş böyle iken bile ; Sevr’de bize bırakıldığı halde Lozan’da iki yer elimizden alınmıştır.

-Ege’deki, sınırlarımıza 2 km uzaklıktaki Meis adası Sevr’de bize bırakılmış görünürken, Lozan’da bütün uğraşmalarımıza rağmen kaybedilmiştir.
- Yine Irak sınırındaki İmadiye de Sevr’de bize bırakılmışken, Lozan’da elimizden çıkmıştır.

Lozan’ın avantajı, ermeni yurdununun kurulmasının engellenmesi, kapitülasyonların ikinci defa kaldırılması, ekonomik, adlî ve siyasî bağımsızlık yolunda ülkemiz için atılan önemi bir adım olduğunu söylemek gerekir. Bu hakkı teslim etmemiz elzemdir. Bâ-husus burada Lozanın bir değerlendirmesi tarihçi gözü ile yapılmıştır.

ÖNEMLİ NOT Antlaşmalar ülkelerin liderlerinin onayından sonra yürürlüğe girerler. Lozan antlaşması 23 Temmuz 1923 te imzalandığı halde itilaf devletleri tarafından 6 Ağustos 1924 te onaylanmıştır. Neden acaba ?

Halifeliğin de tam bu iki tarihin arasında olan 3 Mart 1924 te kaldırılmış olması da bu konuyu daha da ilgi çekici ve manidar kılmaktadır.
*******
Prof. Dr. Ş. Teoman Duralı, Lozan Antlaşması hakkında şunları yazıyor:

“Lozan’da bedeninizi geri vereceğiz, buna karşılık ruhunuzu bize teslim edeceksiniz denilmiştir.

Ruhun teslim edilmesi teklifinin gerektirdiği bütün öldürücü hamleler (ameliyeler) eksiksizce yerine getirildi: Halifeliğin ilgası, yazı ile dil devrimi ve nihayet köklü bir Islamsızlaştırma hareketi gibi.

Işte uğramış olduğumuz ruhi manevi soykırımın serencamı. Peki, bedenimizi kurtarabildik mi? Ruhu uçup gitmiş vücuda ceset diyoruz. O halde kurtarabildiğimiz, cesedimizmiş.”
KAYNAK:
Prof. Dr. Ş. Teoman Duralı, Omurgasızlaştırılmış Türklük, Dergâh Yayınevi, Istanbul 2010, sayfa 133.

1 yorum:

  1. Şakamısınız siz beyler mısır 1882 ylında kaybedıldı keza kıbrısda 1890 lar gibi cehalet bu kadar olmaz insaf

    YanıtlaSil